Translate Turkish Arabic شخص سوقي
Turkish
Arabic
related Results
-
müşterek (adj.)more ...
-
kentli (n.)more ...
-
ortak (adj.)more ...
-
yaygın (adj.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
adaş (n.)more ...
-
huy (n.)more ...
-
ruh (n.)more ...
-
شَخْصٌ {ج أشخاص}more ...
-
شخَص {ج أشخاص}more ...
-
müşteri (n.)more ...
-
gövde (n.)more ...
-
karakter (n.)more ...
-
yoldaş (n.)more ...
-
eğlenti (n.)more ...
- more ...
-
sik (n.)more ...
-
vücut (n.)more ...
-
beden (n.)more ...
-
cisim (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
parti (n.)more ...
-
adam (n.)more ...
- more ...
-
kişi (n.)more ...
- more ...
Examples
-
Misal, şey piyasasına girmek isteyen birileri......مثل شخص يعمل بالسوق من أجل
-
Bir adam markete girmiş ve bir kadının kafasını palayla uçurmuş.شخص دخل السوق وقطع رأس امرأة بالخنجر
-
Ah, ipleri eline aldı. - Çavuş Fisher?آبدأو بالمحاوره مع كل شخص كان بالسوق الخيري
-
Şenlikteki herkesi sorgulamaya başlayın.آبدأو بالمحاوره مع كل شخص كان بالسوق الخيري
-
Tek kurşunla iki insan öldürebilir:سوق تقتلين شخصين واحد لأجل واحد.
-
Dow bu kadar yükseldiği için herkes pazardan payını almak istiyor.مع الجشع الموجود الأن, كل شخص يريد نصيبة من السوق
-
Saldırı, iletişim dolandırıcılığı, kimlik hırsızlığı, banka ve pazarlama dolandırıcılığı...قاتل، محتال، و سارق لهوية شخص آخر، ..الاحتيال في السوق
-
Saldırı, iletişim dolandırıcılığı... ...kimlik hırsızlığı, banka ve pazarlama dolandırıcılığı... - Bu bir yere varacak mı?قاتل، محتال، و سارق لهوية شخص آخر، الاحتيال في السوق..
-
Charlie, euro'yu global piyasaya tanıtan kişi işte bu.تشارلي هذا الشخص الذي قدم اليورو للسوق العالمية
-
Ben de, karaborsada işleri yolunda giden bir adamım... ...ve yaptığın her şeye saygı duyuyorum.و أنا مجرّد شخصٍ ينتعش في اقتصاد .السوق السوداء، لكنّي أحترم كلّ ما تفعله